Eskişehir iline bağlı Mahmudiye ilçesi, günümüzde Türkiye'nin yarış atı ihtiyacını karşılayan en önemli merkezlerden biri. 5 bin nüfuslu bu küçük ilçenin insanları ise atları, kendi hayatları olarak tanımlıyor. Türkiye tarihinin en pahalı satılan atı da Mahmudiye ilçesinde yetiştirilmiş.
Mahmudiye ilçesi başarılarının yanı sıra, sosyal yönüyle de son dönemde oldukça revaçra. İlçe sınırları içerisinde yer alan Güçlübey At Çiftliği'nde hem yetişkinler hem de çocuklar için binicilik dersleri gerçekleştiriliyor. Sizler de bu aktivitelere katılarak hafta sonları ailenizle keyifli vakit geçirebilirsiniz.
Dünyanın dört bir yanından gelen turistleri ağırlıyorlar
Bünyesinde 15 köy barındıran Mahmudiye'nin
en önemli özelliği, Türkiye Jokey Kulübü Harası'nın burada bulunması. Yetiştirilen taylar
her sene Mayıs ve Haziran aylarında açık arttırma ile 150-200
bin TL fiyatlara satılıyor. İlçenin gelişimi ve atların dünyaca
tanınabilmesi amacıyla her sene Eylül ayında 1 ay süreyle at
yarışları düzenleniyor. Bu yarışlar Eskişehir Valiliği, Mahmudiye
Belediyesi ve Mahmudiyeliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği işbirliğiyle Atçılık Şenliği ve ilçenin Kurtuluş Günü etkinlikleri adı altında senede bir kez düzenli olarak
gerçekleştiriliyor ve dünyanın dört bir yanından turisti ilçeye çekiyor.
Türkiye'nin en pahalı atı Mahmudiye'den
Aynı zamanda T.C Tarım İşletmeleri Genel
Müdürlüğü'nün Türkiye'deki en
büyük 3 işletmesinden
birisi olan Anadolu Tarım İşletmeleri'de bu
ilçede bulunuyor. Burada yetiştirilen taylar, at sahiplerine
satılarak yarış sahalarında yer alıyor. Anadolu Tarım İşletmesi, Türk At Yarışı tarihinin en
önemli atlarını yetiştirmiş ve bu aygırlara ev sahipliği yapmış. Bolkar, Özgünhan, Yaşarcık ve Ayabakan isimli atlar ise bunun en önemli
örneklerden. Türkiye'nin en
pahalı satılan atı olan Okaner 500 bin TL'lik fiyatı ile yine Mahmudiye'de yetiştirilmiş ve satılmış.
“Bir Mahmudiyeli için at, hayat demektir”
Muzaffer
Çavuş At Çiftliği'nin seyisleri Fevzi Övmen ve Recep Keskin yıllarını atlara
vermiş Mahmudiyelilerden sadece ikisi. 24 saat boyunca atlarla beraber
olduklarını belirten seyisler, atların artık çocukları gibi olduğunu dile
getiriyor. Muzaffer Çavuş isimli atları ile İlk Polis Kupası'nı kazandıklarını
gururla söyleyen Recep Keskin, "Aslında at işinde iyi para vardır ve
insanlar genellikle bu sebeple bu işi yapmaya başlar. Ancak atları gerçekten
sevmez ve gerekli özeni göstermezseniz istenilen sonucu yakalayamazsınız.
Muzaffer Çavuş isimli atımız bize son maçında 1 milyon TL gibi bir para
kazandırdı. Diğer atlarımız da ona keza pek çok başarıya imza attı. Ancak biz
bu başarıları yakalayabilmek için çok çabaladık" diye konuştu.
“At jokeyine 3 ayda
alışır”
Haradaki
atların gün boyu özene ihtiyacı olduğunun altını çizen Keskin, "Atlar 3
yaşında yarış koşma hayatına başlar. Atlarımız 2,5 yaşına kadar çiftlikte
eğitim görüyor ve her sene Nisan ayında 6 aylık bir süreçte yarışlara
hazırlandıkları özel eğitimleri alıyor. Bu eğitimler de biz seyisler tarafından
veriliyor. Seyisler ve atlar her sabah saat 5'te kalkarlar. Ata öncelikle ilk
koşu yaptırılır. Bu koşular jokeyler tarafından gerçekleştirilir, jokeyler
atlara kendileri biner. Atın jokeye alışması 3 ay sürer. Bu alışma sürecinin
ardından ise at yarış alanlarına girebilecek düzeye gelir. Bizim koşan 6 atımız
da şuan Bursa'da yarışa çıkmaya hazırlanıyor" dedi.
“Cinsi iyi at iyi
koşan attır”
Atın
katıldığı yarışta iyi bir derece alabilmesi için öncelikle cinsinin iyi olması
gerektiğini belirten Muzaffer Çavuş At Çiftliği seyisi Fevzi Övmen, "Atın
hızlı koşması öncelikle bu atın cinsi ile alakalıdır. Atlar yarış esnasında
saniyelerle yarışırlar. İngiliz cinsi atlar bu konuda en iyisidir. İngiliz
atları bizim yerli Arap atlarımızdan ortalama 4-5 saniye hızlı koşarlar. Safkan
olmayan atlar yarışa giremez. Örneğin Bir İngiliz ile bir Arap atı
çiftleştirilemez. Atların hepsinin kendine özel nüfus kağıtları ve bu
kağıtlarda yer alan fotoğrafları vardır. Nüfus kağıtlarında atların anne, baba
ve hatta dede isimleri yazar. İki atın çiftleşebilmesi için 3 göbek uzaklıkta
olmaları gerekir. 3 göbek uzaklık olmazsa atlar arasında akrabalık olur. Bu tip
durumlarda ise at sahibi Tarım İl Müdürlüğü tarafından verilen nüfus kağıdına
sahip olamaz. Bunun sebebi akrabalıktan doğan atların ya sakat olması ya da
sakatlığın tam tersi olarak diğer atlardan çok daha hızlı koşmasıdır" diye
konuştu.
“En sağlıklı
hayvan: At”
Atları
günün 24 saati takipte tuttuklarına dikkat çeken Övmen, "Atları sabah saat
8'de bahçeye çıkarıyor, akşam 5'te yuvalarına geri sokuyoruz. Kar ile yağmur
yağmadığı ve hava fazla soğuk olmadığı sürece atların dışarıda olmasına dikkat
ediyoruz. Bir at günde 5 kilogram yem yer. Atlar genellikle arpa ezmesi ve
yonca yerler. Bunun dışında elma, armut, üzüm, burçak ve çavdar ezmesi de
yedirilebilinir. Ayrıca atlar için doğumhanelerimiz mevcut. Veterinerler
sıkıntılı durumlarda ve doğum esnasında ters gelişmeler olduğunda geliyor. Onun
dışında doğumda atlara biz yardımcı oluyoruz. Bir at 15 dakika içinde doğum
yapar. Atların doğum yapması çiftleşmeden 11 ay sonra gerçekleşir. Atların en
büyük sıkıntısı ise ters yatmalarından ortaya çıkan gaz sancısı durumudur.
Bunun için ilaçlarımız mevcut. Gaz sancısı dışında atlar pek rahatsızlanmaz.
Atlar görebileceğiniz en sağlıklı hayvanlardandır" dedi.
Dededen gelen
meslek
Mahmudiye'de
çok sayıda yer alan at çiftliklerinden sadece biri Muzaffer Çavuş At Çiftliği.
Bu çiftlikte şuanda dişi ve erkek olmak üzere 48 at bulunuyor. Çiftlikteki en
büyük at 24 yaşında ve bu at aynı zamanda Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük
Arap atı olma özelliğini de taşıyor. Mahmudiyeliler dededen gelen bu at
yetiştiriciliğini büyük bir ciddiyetle yaptıklarını dile getiriyor ve atları
adeta hayatlarının en önemli noktasına koyduklarını belirtiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder